Archive for Ocak 2018

Fernweh...



O, sıradan bir adamdı. Sıradan bir işi, sıradan zevkleri ve sıradan korkuları vardı. Camel içerdi, sigaraya onunla başlamıştı çünkü. Hayatı ev ile iş arasında sürünür, bunu da gayet doğal bulurdu. Herkesin yaşamı böyle değil miydi zaten? Akşamları televizyon karşısında pinekler, kahve içer ya da birkaç mevsimlik meyve atıştırırdı. Televizyonunda hepi topu 3 kanal kayıtlıydı. TRT 1 ve 2 tane belgesel kanalı. En büyük takıntısı buydu belki de, milyarlar verip televizyon almıştı ama kanal seçimleri değişmemişti. En büyük korkusu da köpeklerdi. Uzaktan ve sarhoşken onları çok sever, normal zamanlarda köpeklerden korkardı. Bir de asla arabasının yakıtını eksiltmezdi. Her işten dönüşünde deposunu doldururdu.

İş yerinde nasıl olduysa boş vakti olmuştu o gün ve internette aylak aylak dolanırken birkaç gezi yazısı okumuştu. Anlamdıramadığı duygular içini kemirmeye başlamış, bir şeyler hissetmişti. Özlem oldukça yabancı bir duyguydu onun için ve ne hissettiğini bir müddet kestiremedi. Anlamsız duygularının özlem olduğunu anladı. Neye özlemdi bu, nereden çıkmıştı ki? Bir kadına, aile bireyine ya da bir nesneye özlem duymuyordu ama dindiremeyeceği şekilde güçlü bir özlem duyuyordu.

Gün boyunca bu anlamsız özlem içini kemirmiş ve eve dönmüştü. Televizyonu açmadı, kahve demlemedi ve meyve de atıştırmadı. Durmaksızın neye özlem duyduğunu düşündü. Her zaman sorunsuzca uyumasına rağmen uyuyamadı da. Gün başladığında hiç uyumadığı halde giyindi ve işe gitti. İçini kemiren özlemle kıvranıp dururken mesaisini de umarsızca bitirmişti.

İşten çıktıktan sonra ne yaptığının farkında değildi ama tek bildiği bu anlamsızlığı anlamdırması gerektiğiydi. Eve gitmedi, buluşup konuşabileceği herhangi bir arkadaşı da yoktu. Kendini müziğe kaptırmış, şeritlerin yanından geçişini izliyor ve yolun onu uzaklaştırmasına izin veriyordu. "Edirne 90" tabelasını görünce şaşırdı, Ankara'da yaşıyordu ve buraya gelmiş olması için yaklaşık 600 km yol gitmiş olması gerekiyordu.

Arabayı yoldaki ceplerden birine çekti ve arabadan indi. Hava oldukça soğuktu, saat gece yarısını geçeli de hayli zaman olmuştu. Bir sigara yaktı ve içindeki özlem duygusunun dindiğini hissetti. "Fernweh... Evet ya, fernweh..." dedi. Uzakları özlemişti ve şimdi uzaklardaydı. Telefonunu kapattı, konaklamak için Edirne'ye gitmeye karar verdi. Artık hep uzaklarda yaşayan ve uzaklara giden olacaktı.

Yorum Yok