Ankara Sıkılmışlığı X

"İşe yaramaz herifin tekiyim ben. Ne ana babama faydam oldu ne de kendimi adam edebildim. Kendimi bildim bileli asalak gibi yaşıyorum. Önce baba parası yedim, şimdi de hiç iş yapmadan Alper'in parasını yiyorum. Ne biçim hayat ulan bu? Hiç kız arkadaşım olmadı, hiç benden hoşlanan olmadı ve ben de hiç aşık olmadım. Bu ne lan böyle?

Şuna bak... Üzerimde pahalı bir takım elbise ve bir masanın başında oturmuş internette salak gibi Ceyda'yı arıyorum. Amacım ne? Ceyda'ya aşık mı oldum bana telefon etti diye? Aşk ne ki? Yanımda birinin olmasını istemem ve hayatı paylaşabileceğim bir can yoldaşı aramam aşk mı? Herkesin bir eşi var, yoldaşı var ben niye yalnızım? Hadi onu da geçtim, benim yaşam amacım ne? Neden yaşıyorum ulan ben?

Tövbe estağfurullah. Salak salak konuşuyorum işte. Her şey yolunda lan. Benim yerimde olmak isteyen kaç kişi var ama yine de ölsem cenazeme gelecek adam yok be Alper'den başka.

Ne kötü olurdu be. Gece yatıyorum sabah kalkamıyorum; ölmüşüm. Yataktayım ama ölüyüm. Öğlene doğru Alper arar herhalde nerde kaldın diye ama telefonu açmayınca çok üstelemez. Akşama doğru bir daha arar ama açmayınca yine fazla umursamaz. Alper'e ne ki zaten? Adam evli, işi başından aşkın; benimle uğraşacak hali yok ya. Yine de iki-üç gün telefona yanıt vermeyince herhalde eve gelir. Huyunu bilirim Alper'in, mutlaka önce arabamı kontrol eder evde miyim diye. Sonra da gelir kapıya dayanır ayı gibi zile abanır. Baktı açmıyorum, yumruklar kapıyı ve kimsenin rahatsız olacağını düşünmeden binanın içerisinde koparır yaygarayı kapıyı aç diye. E ama kim açabilir ki kapıyı? Öldüm ben.

Polis falan çağırmaz Alper, cins adamdır. Kesin bir anahtarcı çağırıp girer içeriye. Salonda falan beni bulamayınca yatak odasına gelip görür beni. Morarmışım iyice, kalp krizi öyle yaparmış ya. Kalp krizinden niye öldüysem? Ama gecenin bir köründe insan başka neden ölür? Kalp krizinden öldüm işte. Önce şaşırır, sonra kesin paniğe kapılıp evden çıkar. Polisi arar ve zabıt tutturur.

Selâmı okur camii imamı bir gün sonra. "İkindi namazını müteakiben mahallemiz sakinlerinden Hasan Ali oğlu Yunus'un cenazesi Karşıyaka'da defnedilecektir.". Ulan ne çirkin şey şu ölmek. Cenazemi yıkamaya dayım da girer bence. Zaten Alper, dayım, halalarım gelir cenazeme. Kuzenler falan da gelse 10 kişiyi bulur. Bizim bir günlük saltanatımız 10 kişiye olacak demek ki. Harbiden ne sıkıcıymış lan ölmek.

Kara toprağa, annemin yanına gömerler. Cenaze masraflarını da Alper karşılar herhalde.Yine de sıkıcı ölmek. Neyse sıkıntı bastı içimi. Başka şeyler düşüneyim. Ceyda'yı düşüneyim, evet. Nerede bulurum ki ben bu kızı?" diye düşünmeye devam ederken kapı çaldı ve çaycı girdi içeriye. "Yunus abi çay içer misin?" dedi ve masanın üzerine bıraktı çayı. Yunus kafasıyla teşekkür edip koltuğuna yaslandı, dakikalarca çayını karıştırıp düşünmeye devam etti. Ne kadar da sıkıcıydı.

Etiketler: , , , , , .

Yorum Yaz